Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne Görkemli Açılış

Bölge halkının sağlık hizmeti ihtiyacını karşılayacak ölçüde kapasite ve olanağa sahip Mersin Üniversitesi (MEÜ) Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin yeni binası, 17 Kasım Pazartesi günü düzenlenen görkemli törenle açıldı.
20 Mayıs 2014 tarihinden bu yana yeni binasında Mersin halkına en iyi sağlık hizmetini sunmak için çalışan hastanenin açılış törenine; Vali Özdemir Çakacak, CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Rektör Prof. Dr. Suha Aydın, rektör yardımcıları Prof. Dr. Yüksel Özdemir ve Prof. Dr. Mustafa Aksan, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Yenişehir Kaymakamı Mustafa Özarslan, Toroslar Kaymakamı Kaya Çıtak, Sahil Güvenlik Komutanı Fatih Ertan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet İlvan, MEÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Oğuz Köksel ile Mersin protokülonden pek çok ismin yanı sıra hastane personeli ve hastalar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunuşuyla başlayan tören, açılış konuşmalarıyla devam etti. Vali Çakacak konuşmasında hastanenin açılışında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Çakacak, daha uzaktan bakınca kendini fark ettiren ve Mersinlilere insan odaklı olarak hizmet edecek olan hastanenin proje aşamasından hizmete açılmasına kadar geçen sürede katkısı olanlara teşekkür etti.
Üniversiteleri şehirlerin ekonomik, sosyal, kültürel yönden gelişmesinde lokomotif görevi üstlenen kuruluşlar olarak nitelendiren Çakacak, Mersin Üniversitesi’nin de kurulduğu günden bu güne bu görevi layığıyla yerine getirdiğini aktardı. Üniversitelerin kuruluşuyla ilgili olarak ‘kampüs mü, şehir üniversitesi mi?’ tartışmalarının süregeldiğini belirten Çakacak, Mersin Üniversitesi’nin şehrin hızla gelişmesi sebebiyle hem kampüs hem de şehir üniversitesi sayılabileceğini kaydetti. Üniversitelerin icraatlarıyla kentin içinde olmaları gerektiğini vurgulayan Çakacak, hastanenin, 638 yatak kapasitesi ve zengin akademik kadrosuyla yalnızca Mersin’e değil tüm bölgeye hizmet verebilecek kapasitede olduğunun altını çizdi. Tıp fakültelerinin vatandaşa sağlık hizmeti vermenin yanında bu hizmeti sunacak hekimleri de yetiştirdiğini, böylece hastanenin, hem Mersin’e hem de tüm millete yüce bir görev ifa ettiğini kaydeden Çakacak, konuşmasını şöyle tamamladı: “Millet olarak elimiz, soframız, kapımız açık insanlarız. Resmi dairelerimiz de elimiz, soframız, kapımız açık fakat daha da açık olsun. Güler yüzlü, tatlı dilli olalım. Bunlar vatandaşımızla kamu kurumlarımızı, devletimizi birleştirici unsurlardır. Hastaneye gelen insanlar hasta ve dertliler. Dolayısıyla onlara gösterilecek güler yüz -aldıkları hizmet aynı olsa bile- memnuniyetlerini iki katına çıkarır. Hastanemizin ülkemize, mersinimize, üniversitemize, akademisyenlerimize, öğrencilerimize ve hastalarımıza hayırlı olmasını diliyorum.”
Burhanettin Kocamaz da hastalara daha iyi ve modern şartlarda sağlık hizmeti sunacak olan hastanenin, nüfus yoğunluğu olarak Türkiye’nin ilk 10 şehri arasında bulunan Mersin için gerekli olduğunu kaydetti ve hastanenin yapımında emeği geçenlere teşekkür etti.
Üniversitelerin kuruldukları kente sosyal ve ekonomik faydalar sağladığını dile getiren Kocamaz, üniversitemizin de kurulduğu günden bu yana ulaştığı potansiyelle kentin önemli dinamiklerinden biri olduğunu belirtti. Üniversitemizin 22 yılda çok büyük mesafe kat ederek Türkiye genelinde en çok tercih edilen üniversitelerinden biri haline geldiğinin altını çizen Kocamaz, Mersin Üniversitesi’nin kısa sürede elde ettiği bu başarının kentte özel üniversitelerin kurulmasının da yolunu açtığını söyledi.
Kocamaz konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Yerel yöneticiler olarak bizlerin, eğitime yapacağı destek ve katkılar, yasal olarak belli sınırlar içerisinde kalmaktadır. Ancak biz eğitim konusunda üzerimize düşen her sorumluluğu, her türlü engeli zorlayarak yerine getirmeye devam etmekte kararlıyız.”
Daha sonra söz alan Rektör Prof. Dr. Aydın, kendisi için oldukça heyecanlı ve mutlu bir gün olduğunu belirterek başladığı konuşmasında Mersin Üniversitesi’nde göreve başlaması ve Tıp Fakültesi’nin kurulması sürecindeki gelişmeleri ve duygularını dinleyenlere aktardı. Mersin Üniversitesi’nde 1998 yılında göreve başladığını ve Tıp Fakültesi’nin de bu tarihte açıldığını belirten Prof. Dr. Aydın, fakültenin ilk öğrencilerini 1998-1999 eğitim-öğretim yılında aldığını ancak eğitim ve hastane binası olmadığı için bu öğrencilerin eğitimlerinin bir kısmını Çukurova Üniversitesi’nde sürdürdüklerini ifade etti.
Mersin şehir merkezindeki hastane binasının, Mersin’in yerel gruplarının da desteğiyle 15 Mart 1999 tarihinde hizmet vermeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Aydın, aynı gün Tıp Fakültesi Dekanlığı görevine başladığının, şimdiyse hastanenin yeni ve görkemli binasını açarken Rektörlük görevini tamamlamak üzere olduğunun altını çizdi. “15 Mart 1999 tarihinde ne hissettiysem, onun kat be kat fazlasını şimdi aynı şekilde hissediyorum” diyen Prof. Dr. Aydın, başta kendisinin Mersin Üniversiteli olmasına vesile olan ve hastanenin yapımını başlatan eski rektör Prof. Dr. Uğur Oral olmak üzere, eski hastane binasının yapımında katkısı bulunan Özsavran ailesine, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na, Necdet Ülger’e, Mahmut Arslan’a ve Dağlı Grubu’na teşekkür etti.
Hastane yeni binasının tamamının devlet katkısıyla yapıldığını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Aydın, makine ve teçhizatları dahil olmak üzere hastanenin tamamlanması için 300 milyon civarında para harcandığını sözlerine ekleyerek “Allah devletimize zeval vermesin” dedi. Hastane binası bitme aşamasındayken, yoğun bakım yataklarıyla birlikte 500 yataklı bölümün her türlü donanımını Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden aldıkları 5 milyon TL maddi destekle tamamladıklarını kaydeden Prof. Dr. Aydın, bu desteğin sağlanmasında kendilerine aracılık yapan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ile Mersin Deniz Ticaret Odası Başkanı’na da teşekkürlerini sundu.
Prof. Dr. Aydın, “Eski binamızda hizmet kalitesinde bir eksiğimiz yoktu. Sağlık hizmeti vermeye başladığımız günden itibaren en üst düzeyde tanı ve tedavileri yapıyor, en üst düzeyde cerrahi girişimlerde bulunuyorduk. Ama ne kadar yaparsak yapalım hizmetlerin görünmesi için güzel ortamlara ihtiyacımız vardı. Şimdi hem hastalarımız son derece rahat, şık ve güzel mekanlarda hizmet görüyorlar hem de öğretim üyesi, araştırma görevlisi ve hemşireler başta olmak üzere bütün çalışanlar kendilerine yakışan bir ortamda hizmet veriyorlar. Bugünlere gelmemizde ve görevimin sonunda böyle görkemli bir açılışın gerçekleşmesinde bana destek olan herkese teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
Prof. Dr. İlvan da genel anlamda hastanelerin tedavi edici sağlık hizmeti sunmak gibi bir işlevi olduğunu kaydetti ve hastanenin yeni binasıyla bu yönden hizmet kalitesini daha da yukarılara çıkardığını söyledi.
Tıp fakültesi hastanelerinin hasta hizmetlerinin yanı sıra tıp eğitimi veren kurumlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. İlvan, “Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak, 500’ün üzerinde kendi öğrencimiz, Sağlık Yüksekokulu’nun 550, Sağlık Meslek Yüksekokulu’nun 600 öğrencisi olmak üzere bin 700’e yakın öğrenci ve 200’ün üzerinde araştırma görevlisi hekime eğitim vermekteyiz” dedi. Başarılı bir tıp fakültesinde olması gerekenleri ve hastanenin önceki binasındaki eksiklikleri dile getiren Prof. Dr. İlvan, önceki binayla kıyaslanamayacak derecede geniş, her türlü tıbbi araç-gereç ve laboratuvar imkânına sahip yeni binaya taşınmalarıyla üst düzeyde bir tıp eğitimi yapmanın olanaklı hale geldiğini söyledi. Prof. Dr. İlvan, “Artık daha donanımlı, uygulama ve beceri düzeyi daha yüksek hekimler ve uzmanlar yetiştirebilecek olmanın memnuniyeti ve gururu içindeyiz” dedi ve fakültelerine hastaneyi kazandıranlara teşekkür etti.
Konuşmasında 2000 yılında inşaatına başlanan hastanenin yapım süreciyle ilgili bilgiler veren Başhekim Prof. Dr. Köksel ise yeni hastanede 37 dalda 120 muayene ve tedavi odasıyla günde 2 bin civarında hasta başvurusunun karşılandığını kaydetti. Prof. Dr. Köksel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hastanemizde; 30 yetişkin 20 çocuk olmak üzere 50 yataklı Acil Servis, Kemoterapi Ünitesi, Gastroentroloji Endoskopi Birimi, Organ ve Doku Nakil Merkezi, Doku Tiplendirme Laboratuvarı, Gelişmiş Mikrobiyoloji ve Biyokimya laboratuvarı, ülkemiz hastanelerinin patoloji laboratuvarları arasında örnek olacak kadar iyi düzeyde yapılandırılmış bir patoloji laboratuvarı, toplam 129 yatakla hizmet verecek olan yoğun bakım ve reanimasyon ünitesi, 520 hasta kapasitesine sahip iki kişilik hasta odaları, 14 adet süit hasta odası, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ünitesi, 2 hasta kapasiteli uyku merkezi bulunmaktadır.”
Üreme yardımcı tedavi merkezinin mimari projesinin Sağlık Bakanlığı’nın onayından geçtiğini aktaran Prof. Dr. Köksel, bu birimin Aralık ayı içinde faaliyete geçeceğini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Köksel, Kemik İliği Nakil Merkezi, Radyasyon Onkolojisi Birimi ve Tıbbi Genetik Laboratuvarı’nın açılması, yeni MR alımı, Kardiyoloji Anjiografi alımının ise 2015 yılı için planlamaları içerisinde bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Köksel konuşmasını hastanenin yapımında emeği geçenlere teşekkür ederek tamamladı.
Konuşmaların ardından hastanenin yapımına katkı sunanlara plaket takdim edildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu adına Abdullah Özdemir’e plaketi Vali Çakacak tarafından verildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’a plaketi rektör Prof. Dr. Suha Aydın tarafından takdim edilirken, Prof. Dr. Aydın ise plaketini hastane başhekimi Prof. Dr. Köksel’in elinden aldı.
Hastanenin açılışını Vali Çakacak, Mersin Milletvekili İsa Gök, Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz, Rektör Prof. Dr. Aydın, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Köksel birlikte yaptı. Törene katılanlar açılışın ardından hep birlikte hastaneyi gezdiler.