Ünlü Yönetmenler Mersin Üniversitesi Öğrencileri İle Buluştu
Ünlü Yönetmenler ve Filmleri Mersin Üniversitesi Öğrencileri İle Buluştu
Bu yıl 11’incisi düzenlenen Uluslararası Rotary Kısa Film Festivali kapsamında Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Mersin Rotary Kulübü işbirliğinde, film gösterimleri ve söyleşiler gerçekleştirildi. Etkinliğin ilk gününde Belgesel Yönetmeni ve Yapımcısı Ümran Safter, ikinci gününde ise Yönetmen Derviş Zaim öğrencilerle buluştu. Etkinlik kapsamında ayrıca öğrenciler, yönetmenlerin bazı filmlerini izleme fırsatı buldu.
Etkinliğin açılışı 8 Nisan Salı günü Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde yapıldı. Açılışa İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Senem Duruel Erkılıç, Mersin Rotary Kulübü Dönem Başkanı Güran Dinçer ve kulüp üyeleri, Radyo Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aslıhan Doğan Topçu, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Açılışta konuşan Prof. Senem Duruel Erkılıç, özellikle film gösterimi, söyleşi gibi etkinliklerin Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencileri için çok değerli olduğunu ifade etti. Prof. Erkılıç, “Bu tür etkinlikler öğrencilerimizi besliyor, aynı zamanda alan profesyonelleri ile öğrencileri buluşturuyor. Onları, film eleştirisi, film yapımı ve film üretim süreçlerinin tamamı hakkında bilgilendiriyor” dedi.
Mersin Rotary Kulübü Dönem Başkanı Güran Dinçer de, Türkiye’nin aydınlık geleceğini oluşturan gençlerle bir arada olmanın ve gençlere katkı sağlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Belgesel Yönetmeni ve Yapımcısı Ümran Safter gençlere deneyimlerini aktardı
Söyleşi öncesinde Foto Muhabiri Ara Güler’in hayatının ve fotoğraflarının anlatıldığı “İstanbul’un Gözü” belgeseli gösterildi. 2015 yılında çekilen ve yapımcılığını Ümran Safter, yönetmenliğini Binnur Karaevli’nin üstlendiği belgeselde, Ara Güler fotoğraflarının hikâyeleri anlatıldı. Daha sonra yönetmenliğini Ümran Safter’in yaptığı “Kadın Olmanın Günahı” isimli Nezihe Muhiddin Belgeseli izleyiciyle buluştu.
Gösterimlerin ardından Prof. Dr. Aslıhan Doğan Topçu moderatörlüğünde Ümran Safter söyleşisi gerçekleştirildi. Belgesel yönetmeni ve yapımcısı olan aynı zamanda muhabirlik geçmişi de bulunan Ümran Safter, gençlere deneyimlerini aktardı.
Ara Güler belgeselini 2015 yılında bir yıllık bir araştırma aşamasından sonra çektiklerini kaydeden Safter dünyaca tanınan, usta, aynı zamanda gıpta ettiği bir ismin belgeselini çekmenin kendisi için çok özel olduğunu belirtti. Safter “Gerçek bir isimle, kahramanla belgesel çekim yapmanın zorlukları ve kolaylıkları var. Ara Güler’den çok şey öğrendik.” diye konuştu.
Türkiye’nin kadın hareketinin görmezden gelinemeyeceğinin altını çizen Safter, Nezihe Muhiddin belgeseline ilişkin ise “Nezihe Muhiddin, Osmanlı’dan Erken Dönem Cumhuriyet’e kadar olan süreçte çok özel bir isim. Muhiddin kendi içinde feminist, aktivist ve yazar. Bu belgesel kendi açımdan bir misyon projesidir.” şeklinde konuştu.
Etkinliğin diğer konuğu Yönetmen ve Senarist Derviş Zaim oldu
Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Mersin Rotary Kulübü işbirliğinde yapılan film gösterimleri ve söyleşilerin ikinci gününe, Yönetmen ve Senarist Derviş Zaim konuk oldu. 1997 yılında çektiği Tabutta Rövaşata filmi ile yurtiçi ve yurtdışında birçok ödül kazanan Derviş Zaim’in ilk olarak 2013 yapımı “Devir” filmi gösterildi, ardından söyleşi gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Aslıhan Doğan Topçu moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide Zaim, katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. Sinemada teori ile pratiği bir araya getirmenin insanı geliştirdiğini söyleyen Zaim, teori ile ısınmayan bir pratiğin ya da tam tersi bir durumun o işi yapan özneyi tıkadığını, pratik ve kamera fetişizminin yersiz olduğunu ifade etti. İnsanların amaçları doğrultusunda bir işi geliştirebileceğini vurgulayan Zaim öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu: “Sizler daha fazla okumak zorundasınız. ‘Ben hayatı sinemaya nasıl tercüme edebilirim?’ diye sormalısınız. Biçim ve içeriği kavramak zorundasınız. Bir sinemacı adayı bu ülkenin kültürel koşullarını iyi etüt edip sinemaya aktarmak için kafa yormalıdır.”
Zaman zaman hayata ve sinemaya dair anekdotlar da aktaran Zaim, hayatın sonsuz çeşitliliği olan bir bütün olduğunu, sanatsal üretim ve sanatsal ifadenin de bu sonsuzluğu barındırdığını kaydetti. “Hayattaki her şeyi bir karşılaşma” olarak betimleyen Zaim, “Ne aradığını bilmeyen bir insan, bulduğunun ne olduğunu da anlamaz. Bu nasıl olur? Gayret ederek olur. Çok okumakla, çok film çekmekle, çok hata yapmakla, hatalardan ders almakla ve hataların sizi kavurmasına izin vermeyerek, silkinip devam etmekle olur.” dedi. Yaşadığı çevreyi sadece bireysel değil, sosyal olarak da ele aldığını dile getiren Zaim, “Anadolu büyük bir hazine. Ben Devir filmimde bu hazineden bir bardak su almaya çalıştım.” diye konuştu.
Derviş Zaim söyleşinin sonunda ‘Rüyet’ adlı kitabını imzaladı.